Çalışma Bakanlığı bir çalışma izin başvurusunu değerlendirir­ken usule ve esasa ilişkin kararlar verir. Toplamda Bakanlığın çalış­ma izni başvurularında altı karar verdiği görülür; dosyanın işlemden kaldırılması, dosya iade, ret, onay, çalışma izninin iptali ve çalışma iznin geçersiz sayılması.

Yukarıda değinildiği gibi, eksik evrakın tamamlanmaması, harcın ödenmemesi ve süreye ilişkin kurallara uyulmaması durumlarında başvuru dosyası işlemden kaldırılır. Bakanlığın usule ilişkin verdiği kararlarda bir de dosya iade vardır. Dosya iade 4817 sayılı Kanunda ve Uygulama Yönetmeliğinde geçmeyen bir işlemdir. Fakat, idarenin genel işlemleri içerisinde her zaman uygulanabilir bir işlemdir. Uygulamada kapsam dışılık ve muafiyet durumlarında olduğu gibi çalışma iznin başvurusundan vazgeçilmesi halinde ve usule ilişkin ağır hatalarda dosya iade edilir.

Esasa ilişkin olarak ise iki türlü karar verilir: ret ve onay.

Onay yukanda değinilen kriterlerin olumlu değerlendirilmesi ve reddi gerektiren sebeplerin olmaması durumunda verilir. Kanun çalışma izni veya çalışma izninin uzatılması isteminin reddedilece­ği durumları açıkça belirtmiştir:

  • İş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler ve istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişiklik­lerinin çalışma izni verilmesine elverişli olmaması,
  • Başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması,
  • Yabancının geçerli bir ikamet tezkeresinin bulunmaması,
  • Yabancının çalışmasının millî güvenlik, kamu düzeni, genel asayiş, kamu yararı, genel ahlâk ve genel sağlık için tehdit oluşturması.Bu hükümler kesindir, en az bir tanesi ihlal edilmesi duru­munda çalışma izni verilemez.
  • Birinci hükümde geçen çalışma izin başvurularının değerlendirilmesinde ülkenin istihdam durumunun dikkate alınması ikinci hüküm olan yabancının başvurduğu işi ya­pacak aynı niteliğe sahip Türk çalışanın bulunmaması kuralı ile sağlanacaktır. Somut olarak İŞKUR kayıtlarının online olarak ince­lenmesi ile belirlenmektedir. Fakat, bu kurala uyulmaması duru­munda “ülke içinden istihdam yerine yabancı istihdamını haklı kılacak gerekçelere” bakılır. Bu değerlendirme için her yabancı ve işveren ayrı ve özeldir. Yabancının niteliklerinin uygun olmaması durumunda başvuru kanunun ikinci hükmünden dolayı reddedilir. Kanunda açık bir şekilde yazdığı üzere, ikamet izni olmadan ça­lışma izni geçersiz sayılacaktır.

Çalışma izninin reddedileceği durumlar içerisinde Anayasada hak ve hürriyetlerin kısıtlanmasında yer alan genel sebeplerin var­lığı önemlidir. Son hükümde yer alan bu genel sebepler idarenin takdir yetkisini iyice genişletmiştir. Dolayısıyla, Bakanlık ciddi bir nedeni olmasa dahi çalışma izin başvurusu reddini bu afaki ve so­yut esaslara dayanarak reddedebilir. Fakat, değerlendirme kriterle­rine olan istisnaların çokluğu ve çalışma izni verilmesinin çokluğu ve sıklığı. Bakanlığın böyle takdir hakkına sahip olmadığı; yani, kriterlerin sağlanıp usule uyulması durumunda çalışma izni veril­mesi zorunluluğu varmış algısı yaratmaktadır.

Bunlar dışında diğer kanunlarda yer alan yabancıların çalışa­mayacağı iş ve mesleklere dair hükümler çerçevesinde ve ilgili ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı davranıldığmın tespiti halin­de ve çalışma izninin iptalini gerektiren durumlarda çalışma izni veya çalışma izninin uzatılması istemi reddedilir. Ayrıca, meslek­ten men cezası almış olan ve akademik yeterliliği olmayan yaban­cıların başvurulan da reddedilecektir.

Bakanlığın verdiği çalışma izni talebinin reddi kararının iptal istemli davalarda idari yargı, 4817 sayılı Kanunun 14. maddesini uygulamasını gösteren Yönetmeliğin “ülke içinden istihdam yerine yabancı istihdamım haklı kılacak gerekçeleri” dikkate alır. Danış­tay istihdam ihtiyacının Türk vatandaşlarından ne oranda karşıla­nabileceğine ilişkin durumun idarece açıkça gösterilmemesini ret işleminin iptali sebebi saymaktadır. Yine, ikamet iznine ve çalışma iznin reddini gerektirecek durumlara ilişkin somut belgelerin idare­ce ortaya konulması gerekmektedir.

Çalışma izninin iptali idari işlemlerde iptalin hükümlerini taşır. Yani çalışma izni, iptal kararının ilgiliye tebliğ tarihine kadar geçerli olup, bu tarihten sonra hükümsüzdür. Yabancının, Kanunun öngör­düğü sınırlamalara, Türkiye’deki ulusal mevzuata, ilgili mercilerin mevzuat ve düzenlemelerine aykırı olarak çalışması ya da Kanunda belirtilen redde sebep olan hallerinden birinin varlığı ile yabancının ya da işvereninin, çalışma izni talep dilekçesinde eksik, sahte veya yanlış bilgi ve belge verdiğinin sonradan tespit edilmesi halinde Bakanlık verdiği çalışma iznini iptal eder. Bu durum iznin şartlarının gerçekleşmemesinin doğal bir sonucudur. Bunun dışında işveren de yasal yükümlülükleri yerine getirdiği takdirde her zaman çalışma iznini iptal etme hakkını saklı tutar. İptal edilmiş çalışma izinlerinin asıllarının kullanıcı tarafından, bildirim yapıldığı tarihten itibaren bir hafta içinde Bakanlığa iade edilmesi zorunludur.

Ayrıca, işyerinin değiştirilmesi durumunda çalışma izninin ip­tal edilmesi için başvuruda bulunulması gerektiği belirtilmişti. Çalışma izni süresi sona ermeden farklı bir işyerinde çalışmak üze­re yurtiçinden yapılacak yeni çalışma izin başvurularında süresi sona ermemiş çalışma amaçlı ikamet izni başvurularda kabul edile- çektir. Süresi sona ermeyen çalışma izninin iptali için işveren­den ilişik kesme belgesi ayrıca istenir. Önceki iznin iptal tarihi ile yeni İznin başlangıç tarihi arasında boşluk olmaması gerektiğinden, ikamet izninin daha önceki bir tarihte iptal edilmiş olması veya yabancının ayrılış tarihinin yeni verilecek izin tarihinden önce ol­ması halinde sunulan izni kabul edilmeyecektir.

Kanunun 16. Maddesine göre, çalışma izni, geçerlilik süresi­nin sona ermesi dışında;

  • Yabancının pasaportunun veya pasaport yerine geçen belgesi­nin geçerlilik süresinin uzatılmaması (İçişleri veya Dışişleri Bakanlıklarının uygun görüşlerinin bulunması hali hariç),
  • Yabancının mücbir sebepler dışında aralıksız olarak altı aydan fazla yurt dışında kalması,
    hallerinde de geçerliliğini kaybeder.
  • Çalışma izninin geçerlili­ğini kaybetmesi çalışma iznine esas oluşturan ikamet izni ve vize işlemlerinin geçersizliğinin ve çalışma süresine uyulmamasının doğal bir sonucudur. İznin geçerliliğini kaybetmesi her ne kadar başlı başına bir idari işlem olmasa da idarenin izni geçersiz sayma­sı sonucu bir işleme dönüşür. Ve çalışma izninin iptali kararlarıyla aynı hüküm ve sonuçları doğurur.

4817 sayılı Kanuna göre Bakanlık, çalışma izni verilmesi ya da uzatılması talebinin reddedilmesi, çalışma izninin iptal edilmesi ya da çalışma izninin geçerliliğinin kaybedilmesine ilişkin karannı, yabancıya veya varsa işverenine 7201 sayılı Tebligat Kanunu hü­kümlerine göre tebliğ eder. Bakanlıkça verilecek kararlara karşı ilgililer tarafından tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilebilir. Bu, idari yargı için başvurulması gereken zorunlu bir idari yoldur. İtiraz Çalışma Genel Müdürlüğü ve Yabancıların Ça­lışma İzni Dairesi yetkililerinin oluşturduğu komisyon tarafından dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. İtirazın Bakanlıkça reddedilmesi halinde idari yargı yoluna başvurulabilir.

Çalışma izni başvurusunun reddi için idari yargıda iptal dava­sının yanında yürütmenin durdurulmasını istemek de mümkündür, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 27. maddesine göre, Danıştay ve idari mahkemeler telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. 2006 yılında Suriye uyruklu bir yabancının ça­lışma izni başvurusunun reddi üzerine Ankara 7. İdare Mahkeme­sinde açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir. Bu karar dava sonuçlanıncaya kadar çalışma izin başvurusunun onayı hükmündedir.

Kanunda çalışma izninin reddi, iptali ve geçersiz sayılması iş­lemlerine karşı zorunlu bir idari yol olan idari itiraz yolunun var olduğu belirtilmiştir. Fakat, başvuru dosyasının işlemden kaldırıl­ması ve iade edilmesi kararlarına ilişkin itiraz açıkça belirtilmemiş­tir. Bu eksiklik idari yargılama hukukunun gene! esaslarına göre giderilebilir. Buna göre, idarenin her türlü İşlemlerine karşı dava yoluna gidilebilir, fakat idari işlem icrai nitelikte olmalı yani idare­nin tek yanlı olarak açıkladığı irade ile hukuki sonuçlar doğmalı- dır. Başvuru dosyasının işlemden kaldırılması ve iade edilmesi çalışma izninin geçersizliği sonucunu doğurduğundan icrai nitelik­tedir ve bu işlemlere ilişkin Kanunda bir hüküm olmasa da genel kurallar gereği bu işlemlere karşı idari dava yolu açıktır.

Sitemiz içeriklerinden memnun musunuz? Ata Kurumsal Danışmanlık geri bildiriminizi öğrenmek istiyor. Profilimize bir yorum gönderin. https://g.page/r/CT9i2JXthUlOEAI/review

About the Author: Av. Batın Yılmaz

Av. Batın Yılmaz
Av. Batın Yılmaz; Yabancılar hukuku alanında uzmanlaşmış İstanbul barosuna kayıtlı hukukçudur. Daha hızlı iletişim için bilgi@atakurumsal.com adresinden ulaşabilirsiniz

106 Comments

  1. Avatar
    Daria 16 Nisan 2025 at 19:36 - Reply

    Merhaba, biraz tavsiye almak istiyorum.
    Çalışma izni başvurusunda bulundum ve şimdi reddedildim, sebepte Madde 9a gösterildi.
    Ben Rus’um. Otel bünyesindeki bir güzellik salonunda manikür ve pedikür işçisi olarak çalışacatım. Eğitim ve belge var.
    İşverenim bunun için ne tür bir itiraz yazabilir?

    Şimdiden teşekkür ederim.

    • Ata Kurumsal
      Ata Kurumsal 11 Mayıs 2025 at 21:53 - Reply

      Merhaba, sorularınız danışmanlık hizmetlerimiz kapsamında olduğu için maalesef cevap veremiyoruz.

  2. Avatar
    parinaz 19 Mart 2025 at 21:05 - Reply

    Merhaba, bir tavsiye almak istedim. İki kez iş ikametine başvurdum, ilkinde Madde 9 a’ydı.
    ve 2-21
    Şimdi tekrar, Madde 9 a
    9c
    Ben İranlıyım
    Ve otelde masöz olarak görev yapmıştım

    • Ata Kurumsal
      Ata Kurumsal 26 Mart 2025 at 15:40 - Reply

      Merhaba, Paylaştığınız bilgilere göre, iş ikametine ilişkin başvurularınız iki kez 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9. maddesi kapsamında reddedilmiştir. Bu tür ret kararları, başvuru sürecinde şeffaflık, beyan edilen meslek ve belge güvenilirliği gibi konulara dair idari şüphe oluştuğunda verilmektedir.

      İş deneyiminizin “masöz” olarak olması, Türkiye’de belirli hassasiyetlerle değerlendirilen bir meslek grubuna dahil olduğundan, başvuru sürecinizde işverenin yasal yeterliliği, işletme türü, çalışma şartları ve beyan edilen görev tanımı çok önemlidir.

      Bu aşamada önerimiz:

      Geçmiş başvuruların detaylı analizi yapılmalı,

      Yasal ve sektörel uyum sağlayan bir işverenle yeniden başvuru planlanmalı,

      Ve mutlaka profesyonel danışmanlık desteği ile süreç yürütülmelidir.

Leave A Comment

Kurumsal danışmanınız olalım

Bizi aramak için  444 7 284

Şirketimiz en kısa zamanda sizinle iletişime geçecektir.